Değerli İzleyici,
Aylık Yansıma Dergisi’nin sahibi ve genel yayın yönetmeni olarak, ilk sayısını 1 Ocak 1972’de yayınladım. O günkü koşulları, o günkü Tekin Sönmez’i bugün daha yansız bir açıdan görebiliyorum.
Sosyal hümanist olarak coşkulu bir dünya ve insan sevinci ütopyası peşinde bireysel bir çıkış, bireysel bir tasarımdı benim Yansıma Dergisi girişimim. Buna bir girişim, bir tasarım girişimi diyebiliyorum bugün. Neden tasarım ve neden girişim, buna daha sonra başka bir deneme yazısı ile yaklaşacağım.
Şöyle ki Yansıma Dergisi’ni edebiyat tarihinin kendine özgü süzgecine, kendine özgü ayıklama, yansızlık bağlamında seçme yöntemlerine bırakmıştım. Edebiyat tarihi denilen soyut anlatı zincirinin çoğu yerinde insanlar tarafından bilerek bilmeyerek yansızlık ilkesine sırt dönüldüğünü gördüm.
Fakat yukarıda betimlediğim, ‘toplumsalcı hümanist coşkulu bir dünya ve insan sevinci ütopyası’ peşinde Yansıma Dergisi’ne yazılarıyla ve ürünleriyle katılanlar oldu. O sırada yazılan mektuplar oldu.
Tekin Sönmez’e yazılan mektuplar yansimatekinsonmez.blogspot.com ile sunulacak. Bedrettin Cömert’ten gelen mektupu birlikte okuyoruz.
Sevgi, içtenlik...
Tekin Sönmez
Stockholm, 7 Aralık 2009
Ankara, 9 Şubat 1972
Kardeşim Tekin,
Şimdiye dek tek satırla olsun sana cevap veremediğim için üzgünüm. Özür dilerim, ayrıca bana karşı gösterdiğin içten ilgiye teşekkür ederim. Hasan Hüseyin, mektuplarında sana durumu anlatmıştır. Şimdi acele yazıyorum. Yazıyı postaya yetiştirmek istiyorum ki, bu sayıya girebilsin. Başımdan geçen dertleri sonra yazacağım bir mektupta genişçe anlatırım.
Senden ricam, yazının düzeltilmesinin çok dikkatle yapılması. Herhangi bir yanlış, bütün anlamı yokedebilir. Yazıyı okuyunca, bunun sen de farkına varacaksın.
Çabanda başarılar ve süreklilik dilerim. Ben, yapabildiğim kadar, yardımı ve işbirliğini esirgemiyeceğim. Buna güvenebilirsin. Bana da dergi yollarsan sevinirim. Arkadaşlara selâm. Gözlerinden öperim.
Bedrettin Cömert
Turan Emeksiz sok. 14/3
Gaziosmanpaşa/Ankara