Kırk yıl sonra...
Yansıma Dergisi Efsanesi...
Aydınlık Gazetesi
bugün bir söyleşi yayınladıı.
Soru: Sayın Sönmez, kırk yıl çok uzun bir zaman değil mi? Kırk
yıl önce yayınladığınız genç kuşak.. bunlar o günkü genç insanlar değil ki!
Aradan kırk yıl geçmemiş gibi nasıl bir araya getirdiniz onları? Tekin Sönmez,
hiç değişmedi mi?
Yanıt: Evet, güzel bir soru! Şöyle.. şiiri gençlere bırakan, roman ve deneme türü, dahası gazetecilik ile değişik
türlerle yazınsal dil algısı ile değişti Tekin Sönmez de.
Yansıma Dergisi, sosyal humanist
ağırlığı olan, adil bir dünyada eşitlikçi paylaşımı, edebiyat türlerindeki
içerikle öneren bir dergiydi. Bu yine var.
Ütopik olmayan, analitik marksist eğilimlere de
empati ile sokulan, Fransız Devrimi dersini, daha o günlerde bugünkü cehepelilerden
daha iyi okumuş, özdeksel açıdan aydınlanmacı bir dergiydi.
Yazar
olma hedefiyle yola çıkanlar, bugün kitaplarıyla kendilerini kamuya
sunmuş durumdalar. Onları yazınsalcı ürünleriyle oluşturan o günkü koşullar, onları bugün siyasi görüşlerine bakarak
irdelemeyi gerektirmiyor.
‘Nasıl bir araya getirdiniz’ diye,
bir sorunuz oldu. Onları, anadilleri değil, düşünsel algı
dilleri olan Türkçe, yazısal metin ortak paydası ile bir araya getirdim.
Daha fazlası için bakınız: Aydınlık Gazetesi, sayfa 14, 8 Aralık 2012
Daha fazlası için bakınız: Aydınlık Gazetesi, sayfa 14, 8 Aralık 2012